4. TÜRKTAY Panelinde konuşan İSTAÇ A.Ş, Teknik Genel Müdür Yardımcısı Şenol Yıldız “Katı Atık Yönetimi: İstanbul Örneği” başlıklı konuşmasıyla planlamanın önemine değindi. İstanbul’da atık yönetiminin planlanarak uygun şekilde gerçekleştirildiğinden söz eden Yıldız, şunları söyledi:
“Atık yönetimini örnek üzerinden planlama nasıl oluyor ya da olabilir diye anlatalım. Bir atık yönetim hiyerarşisi var. Atığı önleme, azaltma ve yeniden kullanılması ile enerjiye dönüştürülmesi var. İstanbul’un atık yönetimi nasıl oluyor peki? Yaklaşık 700 milyon tonun üzerinde dünyada atık üretimi var. Büyük bölümü düzenli depolamaya gidiyor. Gelişmemiş ülkelerin verileri ise burada yok. Gelişmemiş ülkelerin çoğu vahşi depolamayı kullanıyor. Kontrollü depolama deniyor. Ormanlık alana çöp dökerseniz vahşi, eğer kapıya bekçi koyarsanız kontrollü vahşi depolama oluyor. 27 AB ülkesinin düzenli depolamayı çok iyi kullandıklarını ama geri dönüşümle yakmayı kullandığını görüyoruz. Türkiye’de biz de kötü sayılmayız. Düzenli depolamayı iyi kullanıyoruz. Yönetmeliğe bakalım. Yönetmelik diyor ki ister vahşi, ister düzenli olsun organik atıkları depolarken azaltın diyor. Neden bunu söylüyorum. Kentinizin atık yönetim planında bu vardır. Atık miktarınız vardır. Atığınızın kalitesi… Atık toplama ve taşıma sistemleri... Şehrin merkezi yerlerindekikonteynırlar, atık toplama merkezleri... Geri dönüşüm ve kazanım tesisleri... Nihayet bertaraflar… Bunları planlamanız lazım. Yasal mevzuat, yerel şartlar ve cebinizdeki parayla bir sistem oluşturmanız lazım.
DÖNÜŞÜMDEN SAKSI YAPILMAMALI
Geri kazanımdan elde edilen ürünlerin kalitesine ve ekonomik değerine de vurgu yapan Yıldız, “Geri kazanımı yapıp, ondan bir takım malzeme üretiyoruz ama bunlar ikinci kalite malzeme oluyor. Plastikten saksı yapıp, bundan başarı diye bahsediyoruz. Ondan saksı değil de başka ürünler üretmeliyiz. Bunu planlamada dikkate almalıyız. Bir ekonomik döngüyü dikkate almanız lazım. Enerji ve atık döngüsü bu konuda çok önemlidir. Teknoloji seçiminizi dikkatli yapmalısınız. İyi takip edilmiş ve tahmin edilmiş bir sistem olmadan iyi teknoloji seçimi olmaz. Biyolojik ve termal sistemlerle depolamamız var. Bütün bunları seçtik, koyduk ama teknolojilerin birbiriyle kıyaslamasını yapmamız gerekiyor” diye konuştu.
MİLAT 1994 OLDU
İstanbul’da 1994 yılının milat olduğunu ve o tarihten sonra vahşi yöntemin terk edildiğini anlatan Yıldız, şöyle konuştu:“
“İstanbul’da 1994’e kadar vahşi depolama sistemi kullanıldı. 1995’ten sonra düzenli depolama yapıldı. ABD firmasıyla yapılan planlama çalışması hayata geçti. Daha sonra bir stratejik plan hazırlandı. 2025’e kadar nasıl bir yönetim sistematiği seçmemiz lazım, hangi teknolojiyi kullanmamız lazım konusunu ele aldık. O planlamaya uygun her bir tesisin yönetim sistematiği oturmuş oldu. kaynaktan ayrı toplama ve sokak toplayıcısı dahil yüzde 9 miktara sahip, geri kazanım ve kompoza bakınca yüzde 4, mekanik kazanım yüzde 11, toplama bakınca yüzde 24. Nihai depolamada yüzde 76 var. Geçmişteki AB yönetmeliğine bakınca 2015’te bu kriteri sağladık. 2018’deki sayılar için yakma tesisinin yapılması lazım. O planlama kapsamında atığın nasıl toplanacağı planlanmış durumda. Atığın önleme ve azaltılması sürekli olmalı. Bu çalışma devam ediyor. 1 milyon öğrenciye eğitim verdik. Kaynağında toplama çalışması sürdürülüyor. Asıl amaçlardan biri de çöplük kültüründen bertaraf kültürüne geçiş. Bununla ilgili de eğitim çalışmalarımızı yapıyoruz”.