TÜRKTAY Panelinde, “Atık Politikalarında Dünden Bugüne Rekabet Sorunları ve Gelinen Noktada Ortaya Çıkan Çözümler” başlığını anlatan Rekabet hukuku uzmanı Avukat Bahadır Balkı, Türkiye’de atık politikasının Pazar sorunuyla birlikte ele alındığını bunun da hukuki kararlara yansıdığını vurgulayarak, şunları söyledi:
“Türkiye’de atık politikası denilince pazar nasıl dengeye geldi sorusu sorulunca Mustafa Akalp Bey’in katkısı çok fazla. Akü kararları atık politikasının daha dengeli ilerlemesinin temeli. Neden böyle? Atık kararına kadar rekabet hukukunun atık politikası uygulamasına bir dahi yoktu. Akü pazarındaki rekabetçi problemler. Pazarın üreticilere kapatılması burada bulunmamızın sebebi oldu. Akü kararı öyle oldu ki, ceza tehdidiyle birlikte yetkilendirilmiş kuruluşlar için ben pazarda rekabeti bozmam, rekabet hukukunun getirdiği risklerden uzaklaşırım sorusuna yanıt oldu. Lasder rekabet kurumuna başvurdu, bir muafiyet aldı. Eğer Aküçev kararı olmasaydı, sonrasında kurulmuş olan şirketler de çünkü bu yetkilendirilmiş kuruluşlar şirket gibi çalışıyor, onlar da rekabet hukukunun getirdiği sorumluluklardan haberdar olmayacaktı. Pazar uzun süre yeni girenlere kapatılacaktı. Rekabet politikası bakımından Aküçev kararı ayrı bir yerde. Atığa atık demeyelim ham madde diyelim sözü o kadar doğru ki; Rekabet Kurulu da zaten bu kararı verdi... Atık akü diğer tehlikeli atıklardaki gibi külfetli ve tehlikeli atık değil. Birçok sektörde hammadde olarak kullanılan bir hammaddedir diyor. Rekabet Kurulu bugünkü tartıştıklarımızı 2008’de ortaya koymuş.”