İZAYDAŞ Genel Müdürü Muhammet Saraç TÜRKTAY Panelinde yaptığı konuşmada, her aşamada şeffaf paylaşım esas olmalı diyerek kamuoyunu doğru bilgilendirmek gerektiğini ifade etti. Saraç 4. TÜRKTAY'da yaptığı konuşmada şunları söyledi: "Atık tesisi denilince istemezük deniliyor. Burada olmasın da nerede olursa olsun deniliyor. Evsel atık burada çözülmek zorunda. Atığı sahiplenmek lazım. Bertarafçılar olarak atığı seviyorsak, üreten de sevecek. Endistüryel atıklar konusunda kurumsallaşmış şirketlerde sorun yok. Ama küçük sanayicinin bilgi eksikliği vra. Bu sanayimizin yüzde 99’u kobi. Marmara, Ankara, İzmir’in dışına çıkınca çoğu yerde atık tabiri yok. Onların iyi niyetle sistem içine almak lazım. Sanayici için atık maliyettir. En büyük şikayet maliyet. Ama bir ürünü üretiyorsan hammaddesine para veriyorsun, malı almadan parasını peşin veriyorsun, enerjiye veriyorsun. Güzel bir ambalaja veriyorsun, sonra satıyorsunuz, buna para veriyorsunuz. Doğru üretirseniz atığın maliyeti binde oranındadır. Maliyeti kim ödüyor, son müşteri ödüyor. Rekabet edemiyorsunuz... kimle? Çin ile... Ora ile değil AB ile rekabet ediyoruz. O nedenle sanayicilerin illegal yollara sapmamasını söylüyoruz. Atıkları değerlendirmek için bekliyoruz. İllegal olarak kötü örnekler var.
Çevre için bir şey yapıyorsanız ama kontrollü bir piyasa olduğunu unutmamak lazım. Yakma tesisiyle ilgili biz adım adınca AB’de 400 rakamı var. Her şehirde var. Viyana’daki şehir ortasında. Bizde neden tepki oluşuyor, kontrollü işletemeyiz. Onların bizden daha zeki olduğunu düşünmeyelim, sisteme daha iyi bağlılar. Gereği gibi yapalım, işletmeciler olarak da atık güzel faaliyet ama çevre ve hizmeti akıldla tutmak lazım ticari kaygılar, çevre kaygıları yer değiştirebilir. Zaman zaman gündeme geliyor, atıkta servet var gibi. Böyle bir şeyden yola çıkmak doğru değil. İşletmeler hassas olmalı. Atık bertaraftıözel sektörün yanıda kamu hizmeti yapılıyor. Açık samimi olmak lazım. Kamu sorumluluğu özel sektörü dinamizmi diye. Faydalı sonuçlar da gördük. Çevreyi korumak yasal tedbirle bitmiyor. Burada STK’lardan yararlanmak lazım. Bakanlığın verdiği görevlere gücümüzce hazırız. Sektör medyasının da sorumluluğu var iyi uygulamaları öne çıkartmak lazım. Anayasa bize çevrede yaşama hakkı veriyor bu hakkı bir an önce yaşamak lazım. Zaman geçtikçe sorunlar birikiyor. Yavaşça acele etmemiz lazım.”