ANLATMAK İSTEYENİ DİNLERİM
7. TÜRKTAY Panelinde “Türkiye'de çevre politikaları” başlıklı oturumu TÜRKTAY Yürütme Kurulu Başkanı Dr. Caner Zambak yönetirken ilk konuşmacı MHP Milletvekili Saffet Sancaklı oldu. Sancaklı şöyle konuştu:
"Çevre çok önemli ve siyaset üstü bir konu. Çevre Komisyonu üyesiyim. Bu üyeliğe ben gönüllü oldum. Devamlı panellere katılıyorum, bunu öğrenmeye çalışıyorum. Benim de çok ilgimi çeken bir konu. Organizasyonu gerçekleştirenleri tebrik ediyorum, başarılar diliyorum. Bu konuyla ilgili bizim bir araya gelmemiz önemi. Arkadaşlar bu konu 'Meclis'te yeterince konuşulmuyor' diyor. Doğrudur... Bize yön verin. Bize bilgi verin... Meclis'te de sizin adınıza konuşuruz. Eski milli futbolcuyum o dönemden hatırlıyorum İzaydaş’ı, o dönemde yapılmasın diye kıyamet koptu Kocaeli'de. Yapıldığı zaman ne kadar faydalı bir tesis olduğu ortaya çıktı. Daha önceki Sanayi Bakanımız ile bu konuda sohbet ettik: Kocaeli Türkiye'nin en büyük sanayi şehri. 17 bin sanayi kuruluşu var. Bu açıdan bakınca İZAYDAŞ'ın ne kadar önemli olduğu ortada. Türkay Bey’e de söyledim bir kez daha yineliyorum, Meclis'e de bekliyorum. Hafta içi her gün oradayım. Anlatmak istediğiniz her şeyi dinlerim."
ÇEVRE KOMİSYONU ANTARTİKA’DAKİ BALİNALARI KONUŞUYOR!..
İkinci konuşmacı CHP Milletvekili Barış Karadeniz ise şunları söyledi:
"TÜRKTAY Panelleri bizim için çok önemli. Burada nitelikli bir kitle var... Milletvekili olmamda çevreci olmamın büyük bir etkisi oldu. Sinop ve Karadeniz çevre sorunlarının çok yaşandığı bir yerden gelen arkadaşınızım. Çevre sorunları dünyanın en belirgin sorunları arasında yer alıyor. Çölleşme, kuraklaşma, erozyon yakın geleceğin evrensel tehditleri. Yaşanabilir ve sürdürülebilir bir çevre için yaşanabilir toplumu oluşturmayı planlamakla bu sorunları aşabiliriz. İki yılda bir yayınlanan Yale Üniversitesi çevre performansına göre Türkiye 33 basamak gerilemiş. Somali, Afganistan, Suriye ve Irak ile aynı kategorideyiz. Çevre performansımızın dünyada çok gerilerde olması bizi üzüyor. Ekonomi okurken iktisada giriş kitabının başında 'Az gelişmiş ülkeler üretim faktörlerini kullanmak istiyorlarsa önce denetleme yapmalı' ülkemizde denetimin olması gerekiyor. Denetim olmayan ülkede her türlü çevre kirliliği olur. Çevre atıklarının umarsızca kullanıldığı bir yaşam tarzı oluşabiliyor. Belediyelere, özel sektöre her türlü atıktan bahsediyoruz bunların geri dönüşümünde özel sektöre teşvik verilmesi gerektiğine inanıyorum. Bunlar yapılırsa ülkemiz başarılı olur. Sadece bu atıklar çöpler, piller, elbiselerden ibaret değil... Sinop dünyanın en güzel yerlerinden biridir. Sinop'ta termik santral yapılmaması için yıllarca mücadele verdik. İnanın bir cennet parçasına baca kondurmak demek, Türkiye'nin yakılması demek. Bu mücadeleyi Sinop'ta ve Karadeniz'de verdik. İlimize termik santral yaptırmadık. Bu da atık sonuçta. Önümüzde nükleer santral belası var. Bu bela için mücadelemizi yapıyoruz. Çünkü hep derler AB'de güneş yok, rüzgar olmayan ülkelerde sürdürülebilir enerji kaynakları çok fazla gündemde. Almanya gibi güneşi az olan ülkede her taraf güneş panelleriyle dolu. İhtiyaçtan fazlasını da devlete satıyorlar.
Çevre Komisyonu sadece iki kere toplanabildi. 300 gün oldu daha toplanamadı. Komisyon toplanmadığı gibi en son toplantıda bir bilgiye göre Antartika'da bulunan okyanustaki balinaların durumu, Amerika'daki zehirli boyaların bize tehdit oluşturduğu konuşuldu. Karadeniz'de 56 olan balık çeşidi 26'ya inmiş. Her türlü zehirli atık var. Derdimiz başımızdan aşmış... Biz neyi konuşuyoruz... Tabi ki dünya sorunlarıyla ilgilenmek lazım ama önce Türkiye ile ilgilenmek lazım.”
13 YILDA ÇEVRE SORUNLARI AŞILMAYA BAŞLADI
Panelin son konuşmacısı Ak Parti Çevre, Şehir ve Kültür İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı AK Parti Milletvekili Nevzat Ceylan ise şöyle konuştu:
“TÜRKTAY Panelleri’nin düzenlenmesinde katkısı olan herkese teşekkür ediyorum. Bize konuşulacak konuda bir çerçeve çizildi. Ben çevre konusundan atıklara gelmek istiyorum. Ayrıca her zaman çevrecilere kapımızın açık olduğunu da belirtmek istiyorum. Atık konusunda da sorunları biliyoruz, o konuda da çözümleri oluşturmaya çalışıyoruz. Fosil yakıtlarının artıkları atmosferi kirletiyor. Son 50 yılda fosil yakıt tüketimi 9 kat arttı. Bu da beraberinde küresel ısınmayı getiriyor. Son yüz yılda dünya 0.7 derece ısındı. Küresel ısınma ile dünyanın dengesi bozuldu. Türkiye hala kış mevsimine girmedi. Kışa girmiş olmamız gerekiyordu. Kuşların göç zamanı değişti, kış uykusuna yatan hayvanların uyku mevsimi değişti. Kyoto sözleşmesi ve Paris BM zirvesinden sonra Türkiye 2020 ile 2030 arasında sera gazlarını yüzde 30 azaltmaya söz verdi. Dünyada her gün 1.5 milyar insan kirli su tüketiyor. Denizlerimiz, göllerimiz dünya ölçeğinde kirleniyor. İnsanların mevcut yaşama ve tüketim alışkanlıklarını devam ettirmesiyle dünya hızla kirleniyor. Gandi 'Dünya herkese yeter ama aç gözlülüğe yetmez' diyor. Dünyadaki obez insanların yanında 1.5 milyar insan açlık çekiyor. Türkiye şanslı bir ülke. Üç denizin kesiştiği bir ülke. Doğal zenginlik ve kuş konusunda çok önemli bir ülkeyiz. Yüzde 95'i böcek olan hayvan çeşitliliğimiz 80 binden fazla. Binlerce kilometre kıyımız var. Doğal orman yönünden de Türkiye bir müze özelliği taşıyor. Denizlerimizi biz kirletmiyoruz. Tuna Nehri, Marmara'ya akıyor. Ve büyük bir kirlilik getiriyor. Meke Gölü yine yanlış su kullanımı nedeniyle kurumuş. Aslında tablo gibi bir göldü. Son 13 yılda orman alanlarımız 1.5 kat arttı. Ağaçlık alanlarımız arttı. Her yıl 300 milyon fidan üretiyoruz. Bal üretimimiz de arttı. Orman yangınında en az dönemleri yaşıyoruz. Sulanabilen arazilerin yüzde 73'ü kullanılıyor. Damlama sulama konusunda çalışılıyor. Kuzey Kıbrıs'a Asrın Projesi ile su götürüldü. Doğalgaz ile elektrik enerjisinde tasarruf sağlandı. Yenilenebilir enerji kullanımı arttı. Rüzgar enerjisi kullanımı yine arttı. 551 belediyeye evsel ve sanayi su arıtma tesisi kuruldu. Atıkların ekonomiye katkısı 3 milyar TL oldu. Lisanslı toplama ayırma tesisi sayısı 582'ye, geri dönüşüm tesisi 820'ye çıkarılarak ambalaj atıkları önemli olarak geri dönüştürüldü.”