7. TÜRKTAY Panelinde “Türkiye’de Döngüsel Ekonomi Kapsamında Ambalaj Atıklarının Yönetimi” başlıklı oturumu Süleyman Demirel Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ata Akçıl yönetti. İlk konuşmacı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü Atık Yönetimi Daire Başkanlığı Ambalaj Atıklarının Yönetimi Şube Müdürü Aylin Çiçek şöyle konuştu:
2030’DA GERİ DÖNÜŞÜM YÜZDE 65
"Öncelikle, TÜRKTAY Organizasyonuna ve Recycling Industry Dergisi'ne teşekkür ediyorum... Sürdürülebilirliğin atık yönetiminde kullanılmasıyla AB'de beşikten beşiğe algısı oluştu. Atığın hammadde olmasıyla depoya konması yerine yaşama kazandırılması dönemi başladı. AB'de bu iş olanağı yaratan, yeni teknolojilerle, rekabeti artan bir şekilde döngüsel ekonomiye dönüştü. AB tarafından döngüsel ekonomi aralık 2015'te kabul edildi. Atıkların en az seviyede oluşumunu ve onları hammadde olarak kullanacak şekilde bir sistem belirlendi. Atık ikincil hammadde olarak bir eylem paketinin parçası haline geldi. AB hedefleri Türkiye için oldukça iddialı. Ama Türkiye'de de uygulayabileceğimiz eylemler var. Döngüsel ekonomi ürünlerin tasarımından, eko ekonomi ve yeşil etikete kadar uzanan bir paket oluyor. 2030 yılında atıkların geri dönüşümün oranını yüzde 65'e çıkartmak, depolanan atığın ise yüzde 10'a düşürmek AB'nin hedefi oldu. Daha önceki hedeflere ulaşıp ulaşmadığımızı da döngüsel ekonomi bunu raporlamamızı istiyor. Tüm bu verilerin temelinde depolamaya giden atığın maliyeti yüksek. Bunu önlemek için tedbirlerimizi alalım. Hem ulusal bir tedbir önlemesi yapalım hem de hedefleri tutturalım diyor döngüsel ekonomi. Ülkemizde 32 milyon ton belediye atığı oluşuyor. Yüzde 23'ü de değerlendirilebilir atık varken 4 milyon ton ambalaj atığı oluşuyor. Türkiye'de hala kayıtsız toplama yapan tesisler ve kayıtsız üretim yapan firmalar var. Ülkemizde 8 milyon ton ambalaj üretiliyor, 4 milyon tonu piyasaya sürülüyor. Lisans verdiğimiz toplama ayırma tesisinden 2-3 milyon tonu toplanabiliyor. 510 bin ton plastik, 85 metal, 1.5 milyon tonu kağıt, bin 500 ton tekstil ambalaj atığı geri dönüşümü sağlanıyor. Belediyelerden gelen yüzde 53'ünün karışık ambalaj atığı olduğu belirleniyor.”
500 MİLYON TON SERA GAZI AZALACAK
Panelin ikinci konuşmacısı Marmara Belediyeler Birliği Çevre Yönetimi Koordinatörü Ahmet Cihat Kahraman, belediyelerin atık toplamadaki önemine değinerek şöyle konuştu:
“Marmara Bölgesi’nde 186 belediyenin gönüllü üye olduğu bir kamu kurumuyuz. Belediyelerin nabızlarını daha iyi tutmak zorunda hissediyoruz kendimizi. Türkiye’deki çevre yönetimi konusundaki en aktif paydaş belediyelerdir. Onlardan topladığımız görüşlerin buralarda aktarılması bizim görevlerimizden biri. Hepimiz AB’nin döngüsel ekonomi stratejisinden söz ettik. Türkiye’deki erişebildiğimiz rakamları da konuşmak lazım. Böylece bir kıyaslamada bulunabiliriz. 2030 yılına kadar belediye atıklarının yüzde 65’inin AB’de geri dönüşüme kazandırılması düşünülüyor. Yeni kontrol yönetmeliğinde ise 2020 yılı referans gösterilerek geri kazanım için yüzde 60 hedeflenmiş. Geri dönüşüm ise yüzde 65 hedeflenmiş. Bunlar zorlanmadan varılabilecek hedefler. Türkiye’de büyükşehirlerdeki belediyeler ile ilçe belediyeleri arasında konuşulan katı atık düzenli depolama alanlarına kabul edilen evsel atıklar. Hali hazırda devam eden evsel atıklar. Bizim ülkemizde bununla ilgili AB’deki gibi bir hedef söz konusu değil. Atık yönetmeliğinde buna benzer hedeflere yer verilebilir diye düşünüyoruz. Ambalaj atıklarının yönetimini iki nedenden istiyoruz. Biri ambalaj atıklarını katı atık depolama alanlarına gömmek istemiyoruz. Ambalaj atıkları değerli malzemelerdir. Atık olarak da sınıflandırılmaması gereken malzemelerdir. Bunların gömülüyor olmasını vahşice nitelendiriliyorum. Çöp toplama alanları büyükşehirlerde büyük sorunlardır. Etkin bir plana uyulmazsa beklenenden daha çabuk zamanda doluyor. Büyükşehirler de yer arayışına giriyor. AB gösteriyor ki döngüsel ekonomi çevrenin sosyal sorumluluktan ibaret olmadığını ekonomik gereklilik olduğunu da ortaya koyuyor. 2030 yılına kadar 170 bin kişi atık yönetiminde çalışacak. Ülkemizde bu rakam resmi olmamakla birlikte 60-70 bin civarında. Bizim sektörel manada mesleki yeterlilikleri belirlememiz lazım. Temizlik işleri müdürlüklerinde bu alanlarda çalışacak personel istihdam ediyorlar. Meslek haritaları, hali hazırda oluşturulmuş değil. Bizim de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile bu bağlamda bir standardın oluşturulması çalışmamız olacak. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile de bu konuda çalışacağız. 2015 ile 2030 yıllarında döngüsel ekonomik hedeflere ulaşılması halinde 500 milyon ton sera gazı salınımı azaltılacak.”
FİNANSMAN EKSİKLİĞİ VAR
“Marmara Belediyeler Birliği olarak İstanbul ve Kocaeli’de nabız yoklaması yaptık. Yeni ambalaj atıklarının kontrolüne ilişkin yönetmeliğini konuştuk. Eski yönetmelikte ne eksikti ki 2016’da yenisini yaptık! En büyük eksiklik finansman problemiydi. Kanunlarımızın bununla ilgili muğlaklığı söz konusu. Piyasaya sürenler tüm sorumlulukları üstlenmek ve maliyetleri karşılamakla yükümlü. Biz de diyoruz ki piyasaya sürenler, ithalatçılar ve ambalaj atığı üreticilerinin şeffaflığından endişemiz var! Çevre yönetimi maliyetinin ürünlere yerleştirildiğini bilmiyoruz...”
EVLERDEKİ AMBALAJ ATIKLARININ TOPLANAMAMASI CİDDİ SORUN
Panelin bir diğer konuşmacısı TÜDAM Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Kılıç ise şunları söyledi:
“TÜRKTAY Organizasyonuna ve Türkay Bey’e bu denli geniş katılımlı bir panel gerçekleştirildiği için teşekkür ediyorum. Biz bir iş adamı derneğiyiz. Atıkları sağlıklı şekilde ülke ekonomisine kazandırmayı hedefliyoruz. Yıllardır bu konuda konuşuyoruz. Döngüsel ekonomide yelpazeyi geniş tutmak lazım. Konvansiyonel üretim şekli, al üret ve kullan at şeklindeydi. Atıkların çevreye ciddi etkileri söz konusu. Artık döngüsel ekonomiden bahsediyoruz. Hem sanayi hem de ekonomideki önemli bir konu bu. Atık bir hammadde. Bunun için de bir sürü enstrüman kullanılıyor. Coca Cola en çok ambalaj kullanan şirketlerden birisi. Döngüsel anlamda ambalajın miktarını azaltmaya dönük çalışma başlatılıyor. 2 yılda 180 milyon dolarlık cam, pet ve alüminyum tasarrufu sağlanıyor. Yine sıfır atık politikası da Coca Cola tarafından kullanılıyor. Döngüsel ekonomiyi doğru çalıştırırsan, ciddi bir tasarruf sağlarsın. Sanayide, endüstride üretimde kullanılan malzemeler atık haline gelince tekrar kullanılabiliyor. Ahşap paneller, karton koliler, ömrünü tamamlayan araçlardaki parçaları buna örnek sayabiliriz. Orijinalin yanında bu maddeler de kullanılmaya başladı sanayide. Endüstrideki atıkların sahiplik durumu kendini net biçimde gösteriyor. Sanayide atıkları para ediyorsa bunu değerlendiriyor. Kendisi kullanabiliyorsa kullanıyor. Tehlikeli atığı varsa bertaraf ettiriyor. Evlerdeki ambalaj atıklarında ciddi bir soru işareti var. Bu olumsuzluk bize ne gibi bir maliyet getiriyor. Bunu tespit etmek lazım. Türkiye’de yıllık 30 milyon ton evsel atık oluşuyor, yüzde 20’si evsel ambalaj atık. Evlerde oluşan atıkların 1 milyon tonunu ekonomiye kazandırıyoruz. Geri kalan 5 milyon ton vahşi depolama sahalarına gömülüyor. Bu atığın değeri 1.5 milyar TL. Kamu bu atığı gömmek için 750 milyon TL harcıyor. Yıllık 2.250 milyar TL kayıp veriyoruz. Kalorifik değeri yüksek atıkları da hesaba katınca bu hesap daha da artıyor.”
DOĞRU YÖNTEMİ KULLANDIK
Son konuşmacı Gebze Belediyesi Çevre Koruma Kontrol Müdür Yardımcısı Gökay Bahçekapılı ise belediyesinin uygulamalarını şu sözlerle anlattı:
“Gebze bir sanayi şehri. Nüfusu 350 bin. 40 mahallesi, 14 organize sanayisi bulunan bir şehir. Atık toplama faaliyetlerinin en iyi örneğini bizim verdiğimizi söyleyebiliriz. Tüm atık yönetimini Gebze Katı Atık Projesi adı altında isimlendirmiştir. 2009 yılında yönetim planımız onaylandı. Yetkilendirilmiş kuruluşumuz ile birlikte çalışıyoruz. Atık üreticileriyle bilgilendirmeler, eğitimi güçlendirme çalışmaları, devamlı ekipman ile kaynağında ayrıştırma çalışmaları yürütüyoruz. Bunu yaparken de bakanlığın öngördüğü gibi internet talep hatları kurduk. Belediye olarak yapacağımız ne varsa o imkanı sunmaya çalıştık. Atıkların toplanmasında üzerimize düşen her görevi yerine getirmeye çalışıyoruz. Tüm belediyelerde olduğu gibi proje bilgilendirme ekipleriyle çalışıyoruz. En temel ihtiyacımız olan okullardaki eğitimlerimizi 2011 yılından beri yapıyoruz. Her yıl eğitimler veriyoruz. Ambalaj atıklarının toplanmasıyla ilgili hanelerde kapalı tıp konteynerler kullandık. Geçen sürede sokak toplayıcılarından doğan sıkıntılarla bu ekipmanlar zarar gördü. Şimdi kafes tipi ekipmanlar topluyoruz. Görsel açıdan modern görünmüyor ama bu atıkların toplanması sağlanıyor. İçerisinde hiç evsel çöple karşılaşmadık. Bu atıkların depolama tesisine gitmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Gebze her yıl toplama verilerinde artış yaşıyor. Atıkların toplanmasının maliyetinin üreticilerin üzerinde olduğu yerde sanayide atık vermek zorunda olmadığını söyleyen üreticilerle, atık miktarımızda azalma oldu. Ama kumbaralar bıraktığımız noktalarda atığın kendi kendine geldiğini gördük. Toplama ekipmanlarının tasarımı ve algısı burada önem taşıyor. Cam toplama verimiz arttı. Diğer atıklarda artış gösterdik. Ayda 550 ton atık toplayabiliyoruz. Biz elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz ama yerel otoritenin dışında da bazı sorunlar var.”