“Döngüsel Ekonomi Kapsamında Atık Elektrikli ve Elektronik Eşyalar (AEEE)” başlığındaki oturumu TÜBİTAK MAM Çevre ve Temiz Üretim Enstitüsü Müdür Vekili Dr. Selma Ayaz yönetti. İlk konuşmacı ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü Atık Yönetimi Daire Başkanlığı Özel Atıkların Yönetimi Şube Müdürlüğü Kimyageri Menekşe Keski oldu. Keski şöyle konuştu:
KOORDİNASYON MERKEZİ LAZIM
“Atık yönetimi çalışmaları 2000’li yılların ortasında başlamış, 2008 yılında ilk yönetmelik yayınlanmış, 2012’de bakanlığın revize ettiği yönetmelik de yayınlanmış. Bu yönetmelik elektrikli ve elektronik eşyaların atık olunca çevre ve insan sağlığıyla uyumlu olarak nasıl yönetileceğini ortaya koymuş. Yönetmelik AB’deki çıkan yasaları da karşılayan bir yönetmeliktir. Toplama hedeflerinin çok uygulanabilir olmamasından dolayı 2014 yılı sonunda bunu revize ettik. 2016’nın son çeyreğine gelince yönetmeliğimizi yayınlayamadık. Mayıs ayında tekrar taslak yönetmeliği revize edip görüşe açtık. Hala görüşleri değerlendirme çalışmaları devam ediyor. Toplama hedefleri AB mevzuatında yüzde 65’lerde ama biz ülkemizde 2013 yılındaki yönetmelik hedeflerine bir türlü ulaşamadık. Kişi ve yıl program biriminde olması bu hedeflere ulaşmakta sıkıntıydı. Yeni revizyonlarla toplama hedeflerini yüzde olarak verdik. Yüzde olarak 6 elektronik eşya kategorisinde oldu. Yaptığımız önemli değişikliklerden biri buydu. İlk yönetmelik ile bakanlığın kurduğu yazılım vardı. Bu yeni yönetmelikle birlikte bu senenin mart ayında yürürlüğe aldık. Yönetmeliğimize ilave ederek elektronik eşya ithalatını kayıt altına almak için yeni sistemi gümrük bakanlığının sistemine entegre etmek çalışması başlattık. İthalatçıların eşya getirmesi için Gümrük Bakanlığı’ndan belge almalarına dönük sistemi hazırladık. İlk taslakta yetkilendirilmiş kuruluşlar oluşmamıştı. Bunların yetki almasıyla da daha sistemimiz oturmuş ve düzgün bir hale gelmedi. Yetkilendirilmiş kuruluşların oluşmasıyla koordinasyon merkezi oluşturulması gündeme geldi.”
DÖNÜŞÜM YA DA İZAYDAŞ
Diğer konuşmacı Arçelik A.Ş. Sürdürülebilirlik ve Resmi İlişkiler Direktörü Fatih Özkadı ise şunları söyledi:
“Şirket olarak 61’inci yaşımızı kutluyoruz. Türkiye’nin lider şirketlerinden biri olarak birçok konudaki gibi atık eşya konusunda üzerimizdeki sorumluluğu yerine getirip etkin bir rol almaya çalışıyoruz. Toplam karbon ayak izimiz yüzde 95 oranında tüketicilerimizin ürünlerimizi kullanmasından kaynaklanıyor. Ürünlerin geri dönüşünden bunu tespit ettik. Bizim bu alanda etkin çalışma yapmamızı engelleyen parametre değil. Ülkemizde mevcut bir yönetmelik var. Tüm mevzuatlara olduğu gibi bu mevzuata da olan yükümlülüğümüzü yerine getirmeyi hedefliyoruz. Brüksel’de katıldığımız çalışmalarda tüm detayları yakından takip ettik. Şirketimizin sürdürülebilirlik hedeflerini buna göre takip ettik. Çevre mevzuatıyla ilgili konulara kimi zaman hatta çoğunlukla bir ek maliyet olarak bakılıyor. Fakat döngüsel ekonomi projeleri 650 milyon Avro ile desteklenecek. Üniversitelerle, TÜBİTAK ile etkin çalışmalar yaparak elimizdeki bu alt yapıyı kullanarak dönüşümde etkin olmayı planlıyoruz. Avrupa’daki mevzuatlarda tüm ürünlerimizin tasarımını gözden geçiriyoruz. Daha kolay monte edilebilir ve daha kolay dönüşebilir olması konusunda AR-GE faaliyetinde buna dikkat ediyoruz. Yeşil bir şirket olma çabasıyla sorumlulukla hareket ediyoruz. Son beş yılda aktif bir çalışma çabası içinde olduk. Doğaya dönüş başlasın sloganı ile Türkiye’de bundan sonra da çalışmalarımıza devam edeceğiz. Eskişehir ve Bolu’daki iki geri dönüşüm tesisiyle geri dönüşüm faaliyetlerinde de biraz daha kaliteyi arttırmak çabasındayız. Kaynak verimliliği bizim için çok önemli. Geri dönüşüm tesislerinde eski ve yüksek elektrik tüketen buzdolaplarının dönüşümünü önemsiyoruz. Mevzuata uygun olarak çıkan ürünlerin de İZAYDAŞ’ta bertaraf edilmesini sağlıyoruz.”
AB’DE DÖNÜŞÜMLÜ MALIN ÜSTÜNDE YAZAR
Süleyman Demirel Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ata Akçıl ise şöyle konuştu:
“75 yaşındaki bir insanın 4 milyon Euro’ya yakın atık maliyeti var. AB’de artık atık denmiyor. İkincil kaynak deniyor. Onların birkaç sınıflandırılması var. AB’de kritik hammaddelerle uğraşıyorlar. İnovasyon tamamen kritik hammaddeler üzerine. Biz hala hammadde olarak atığı nasıl tanımlarız?dayız. Kaynak kazanımı konusunda faaliyet gösteriyoruz. Elektronik atıklar bunun en önemli parçası. Şu anda ilgi alanımız aydınlatma teknikleri. Özellikle yeni aydınlatma sistemlerindeki aydınlatma özellikleriyle ilgileniyoruz. Bertaraf konusu döngüsel ekonomide yok. Oralara gelmeyin artık diyorlar. Yapamıyorsanız tekrar kullanmaya hazırlanın diyorlar. Elektronik atıkların tekrar kullanımıyla ilgili Türkiye’de uzun yıllara dayanan bir tecrübe var. Döngüsel ekonomiye girdiysek mutlaka bütün sistemleriyle insan kaynaklı katı atıklar ve diğer her şeyi içine alan bir sistem var. Kaynakları revize etmek lazım, atıkları geri kazanmak lazım. Elektronik atıktan sadece metal çıkmıyor, başka maddeler de çıkıyor ve bunlar da kullanılmaya başlıyor.Yeni bir terim ortaya çıktı, yeşil gürün. AB’de başladı bu sistem. Markete gidince ürünlerin suda değil ama altlarında yeşil ürün alıyorsunuz diye söylüyor. Ne kadar geri kazandığınızı burada görebiliyorsunuz. Ambalaj sektöründe yeşil ürün başladı. Elektrik sektöründe ise otomotivde aldığınız araçtaki geri dönüştürebilir üründen bahsediyor. Alman markası bir otomobil aldığınızda size açıklama yapıyorlar ‘Ön panelinde yüzde 30’u geri dönüştürülmüştür’ diyorlar. Hepsinin devlet tarafından desteği var, teşviki var. Sizin alacağınız ürünü tasarlayan firmanın bunu birkaç defa tamir etmeniz ve başka yerlerde kullanmanız için ürünün dizaynını koymaya başladılar. Ürün eskidikten sonra sadece üsteki kauçuk kısmını değiştirip devam ediyorsunuz. Düzenli depolama döngüsel ekonomide bitmiş durumda. Onun dışında ayrı ayrı toplama olayına da sınırlama getiriyorlar. Onlarda da sıkıntı var ama hazırlar.”
ILGAR KONUŞTU BAKANLIK TOPLANTIYA ÇAĞIRDI!..
Sektörün önemli temsilcilerinden Exıtcom Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ilgar’ın isyanı ise panele damgasını vurdu. Ilgar’ın sözleri üzerine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı acil koduyla Ilgar’ı toplantıya davet etti, Ilgar şunları söyledi:
“Türkay Bey’in çalışmalarını iyi biliyoruz!.. Tüm kalbimle teşekkür ediyorum. Şu anda Türkiye’de maalesef ciddi bir sorun var. Eskiden mağduriyet vardı. Sokak toplayıcılarının mağduriyeti vardı. Şimdi geri dönüşüme yatırım yapan firmaların mağduriyeti var! Özel sektör firması olarak, artık yapabileceklerimizin hepsini yaptık. Almanya’daki firmamla oturunca burada yaptığım hiçbir işi yapamadığımı görüyorum. 2004’ten beri pek çok bakan değişti, bakanlıklarda çalışanlar değişti... Ama sesimizi duyan yok... Nasıl duyulacağını da bilmiyorum... Ambalaj bu şekilde, lastik bu şekilde hep sorunlu... Dönüşüm konularını ele almamız lazım. Bu panele yüksek düzeydeki insanların gelmesi lazım!..
Ben sorunlarımızla ilgili burada tabii ki konuşurum. Bu işe emek verdim, para yatırdım konuyla ilgili eleştirilerimi sıralar ve tabii ki konuşurum. 2004 yılından beri yönetmelik sürekli değişiyor ama ortada bir şey yok!.. Sorumlu kim?...
Arçelik’i tebrik ediyoruz. Arçelik dışındaki Türkiye’deki diğer üreticiler ne yapıyor? Bu konuda ne yapılıyor? Neden bu konuda cevap alamıyoruz?
İsterse bize iş vermesinler!.. bugün bir tesis kuruyorsunuz pil yok, elektronik atığı kuruyorsunuz buzdolabı yok, toner yok, lamba yok... Bana gelip rahatlıkla ceza kesiliyorsa neden üreticiye ceza kesilmiyor, kotasını doldurmuyor diye? Artık firmalar birbirlerinin lisanslarını kiralayarak para kazanıyorlar. Bunun denetimini kim yapacak?
Exitcom’dan başka pili, atığı, lambayı dönüştüren firma var mı? Atıkları gömelim, buna da bertaraf diyelim, diğerleri üç beş çantacı tarafından toplansın... o zaman biz neden bu kadar yatırım yapıyoruz? Suçu birilerine yıkmaktansa çözüm adına neler yapılabilir? derdindeyiz... Gerçeklerle yüzleşmeliyiz... Kimse yakında bu işe yatırım yapmayacak. Firmalar çoğaldı! diyoruz... ama adam iki yüz metre kare yer çevirmiş bu işi yapıyor. Bakanlıktan isteğimiz bu kayıt sisteminin düzeltilmesi...
Biz elimizden gelen tüm çalışmaları yaptık. Birinin artık çıkıp bu gidişe dur demesi lazım. İngiltere ve Amerika’da nadir toprak elementleri konusu başbakanlık ve bakanlık düzeyinde takip ediliyor... Bizde ihalelere gidiyorsunuz, hiç görmediğiniz insanlar oradalar! Ve en kötüsü onlarla yan yana oturmak zorunda kalıyorsunuz. Üreticiler de o insanlara ihaleleri veriyor!.. Onlara yönelik de bir denetleme yok. 2004 yılından beri bin ton atık toplamışız. Bazı kullanıcılar bizim topladığımız atıkları kendi sistemine dahil etmeye çalışıyorlar. Kocaeli’de atık yönetimi yerinde inceleyen tek belediye Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’dir. Ben bir fiyat veriyorum, 300 kilometre ötedeki firma kazanıyor bunun üzerine gidilmesi lazım. Son olarak da bilgi güvenliğine dikkati çekmek istiyorum... Elektronik atıkları verdiğiniz firmayı denetlemezseniz, insanların bilgilerini başka insanlar kullanırlar!...”