7. TÜRKTAY Panelinde, “Türkiye’de Tehlikeli Atıkların Yönetimi, Atıkların Yakıt ve Alternatif Hammadde Olarak (Enerji) Değerlendirilmesi - Atık Yağların Yönetimi. Saha Uygulamaları, Problemler, Uygunsuz Uygulamalar, İSG Uygulamaları, Sigorta, Mesleki Yeterlilik, İhbarlı Atıklar, Denetim” başlıklı oturumu TÜRKTAY Yürütme Kurulu Başkanı Caner Zanbak yönetti. İlk konuşmayı yapan TÜBİTAK-MAM Kimyasal Teknoloji Enstitüsü’nden Dr. H. Jülide Köroğlu, şu bilgileri verdi:
“Baz yağlar damıtma çözücülerle arıtılan ham petrolden elde ediliyor. Petrol esaslı bir ürün. Beş grup baz yağ var. Bazı yağlar madeni yağların hammaddesi. 2008-2011 arasında TÜBİTAK MAM olarak çalışma yaptık. Taşıt yağları ve endüstriyel yağ olarak iki sınıfa ayırıyoruz yağları. Önemli olan sürdürülebilirlik... Bunun için de atık gerekiyor. 2007’den beri söylüyorum; mutlaka, geri dönüşüm çok önemli. Hem ekonomi hem de çevre için önemli... Atık madeni yağ kategorisine göre geri dönüşüme gidiyor. On numara yağ ve sahte akaryakıt ciddi can kayıplarına ve ekonomik zarara neden olan bir madde. Yılda 432 bin ton madeni yağ tüketiyoruz. Bunun yüzde 50’si atık madeni yağ olarak çıkıyor. 2015’te 281 bin ton oluyor. PETDER raporuna göre geri dönüşümü sağlanan yağ miktarı 22 bin ton... Yağlarımızın yüzde 13.5’ini toplayabiliyoruz. Geri dönüşüme gönderilen yağlar da yüzde 58 gibi bir oranını dönüşüme yolluyoruz. Ama asıl sorun bu yağları toplayamamak. AB’de ise yağların yüzde 50’si toplanıyor. Toplanan yağların yüzde 45’i geri kazanılıyor.”
AR-GE SIKINTISI
GEKSANDER Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Engin ise şöyle konuştu:
“TÜRKTAY Organizasyonuna emeği geçen herkese teşekkür ediyorum... Bu gün aramızda olan ve bizimle değerli tecrübelerini paylaşan TBMM Çevre Komisyonu üyesi milletvekillerine, özel sektör temsilcilerine, STK’lara ve Bakanlıklara teşekkür ederiz. Biz de raporlarımızı TÜBİTAK’a yaptırdık sonuçlar ortada... Yatırımlarımız ortada... Gerçekten diken battığı yerden çıkar diye bir söz var. PETDER için bir şey demiyorum!.. Yanlış anlaşılmasın!... Ama Türkiye’nin portföyünü iyi bilmek lazım...
Tesis sahipleri ve yatırımcılar olarak standartlar konusunda biz ibreyi kendimize çevirebilirdik ama olmadı... İş yeri standartları kanunlarının yine de iyi olacağına inanıyoruz. Dernek olarak AB ile yeterlilik noktasında çalışmalar yaptık. Komiteler kurduk, sorunlarımızı sıkıntılarımızı bakanlıklara ilgili mercilere aktarıyoruz. Önerimiz, kurumlar arası uyumsuzlukların aşılması için hızla girişimde bulunulması. TSE ile EPDK arası uyumsuzluk var... EPDK ile Maliye Bakanlığı arasındaki uyumsuzluk var… Bu uyumsuzlukların giderilmesi gerekiyor. Yatırımcı olarak yurt dışındaki yatırımcıları çağırdığımızda ‘Hammadde yok neden gelelim’ diyorlar. Yatırımcı Türkiye’ye sıcak bakamıyor. Türkiye’de atık yağların bulunamaması bulunanların da dışarı gitmesi bir yaradır. Söylemek istediğimiz bundan üç beş yıl önce seviyeler düşük olsa da yatırım yapan, kalkınma ajanslarından TÜBİTAK’la Ar-Ge çalışmaları yapan paydaşlar vardı... Ama şimdi bu konuda büyük sıkıntı var.”